Nusrat Mayın Gemisi

Nusrat Mayın Gemisi

Nusrat Mayın Gemisi 1911 yılında Almanya’nın Kiel şehrinin Germania Tersanesinde inşa edilmişti. Eni 7,4 metre, boyu 40 metre, sürati ise 15 mildi.

Nusrat Mayın Gemisi 3 Eylül 1914’te Çanakkale’ye gelmişti. Almanya’da özel şekilde mayın dökme gemisi olarak inşa edilmiş bu tekne dar alanlarda kolayca manevra yapabiliyor ve az su çektiğinden mayın alanları üzerinde güvenle dolaşabiliyordu. Ancak Osmanlı Devleti’nin mali sorunları ona boğazı mayınlayabilmesi için gerektiği miktarda mayın bulamıyordu. Çanakkale boğazında zaten önceden boğazı kesecek şekilde döşenmiş mayın hatları bulunmaktaydı. Ancak, düşman zırhlılarının devamlı şekilde hareketlerinin incelenmesiyle akıllara hayret verecek bir gerçekle karşılaşılmıştı.

6 Mart akşamı, Cevat Paşa, Mayın Müfrezesi Komutanı Hafız Nazmi Bey’e şu sözleri söyledi: “Oğlum,  önemli bir görev veriyorum sana. Bu görevin başarısı, vatanın selameti için kritik. Yarın akşam, Nusrat ile son 26 mayını, bu karanlık limanda kıyıya paralel bir şekilde dökeceksin. Düşman saldırıya geçerse, kıyı toplarımız önceden aldıkları talimat doğrultusunda hareket edecek ve sizi himaye ateşiyle koruyacaklar. Siz kendinizi fazla göstermemeye özen gösterin. Allah yardımcınız olsun.”

Mayın uzmanlarının titiz çalışmasıyla ortaya çıkan bu plan, boğazı kesmek yerine mayınları kıyıya paralel olarak Karanlık Limanına dökmeyi içeriyordu. Çünkü düşman zırhlıları gruplar halinde boğaza giriyor ve görevlerini tamamladıktan sonra geri dönerken, arkadan gelen grupların yolunu kesmemek için boğazın geniş yerlerinden biri olan Karanlık Liman’da manevra yapmaları gerekiyordu. Mayınlar da bu manevra sahasına kıyıya paralel bir şekilde yerleştirilecekti. Ancak, bu zafer potansiyeli yüksek bir plan olmasına rağmen aynı zamanda büyük zorluklar içeriyordu.

Nazmi Bey, ertesi gün Nusrat Mayın Gemisi’nin komutanı olacak olan Tophaneli Yüzbaşı Hakkı’yı buldu. İki subay, uzun süredir iyi arkadaşlardı. Nusrat’ın genç komutanı Yüzbaşı Hakkı Bey, sağlık sorunlarına rağmen Çanakkale müstahkem mevki komutanı Cevat Paşa’nın ısrarlarına karşın, savaşın ve ülkenin sorumluluğunu omuzlarında hissederek görevi kabul etti.

7 Mart’ı 8 Mart’a bağlayan gece Nusret mayın dökücü gemisi Yüzbaşı Tophaneli İsmail Hakkı Bey ve Mayın Müfrezesi Komutanı Yüzbaşı Hafız Nazmi (Akpınar) Bey komutasında düşman gemilerinin projektörlerine aldırmadan Anadolu yakasındaki Erenköy’deki Karanlık Liman’a mayınlarını bıraktı. Geminin çarkçı başısı Ön Yüzbaşı Çarkçı Ali Yaşar (Denizalp) Efendi’dir.

On günün ardından, 18 Mart 1915’te düşman donanması saldırıya geçti. Savaş kontrollü bir şekilde ilerlerken, beklenmeyen bir olay yaşandı. Mayın kontrolünün temiz olduğu düşünülen Erenköy mevkiine yaklaşan Fransız düşman zırhlılarından Bouvet, ilk mayına çarparak batan savaş gemisi oldu.

Nusrat’in 7 Mart gecesi döşediği mayınlar 18 Mart 1915 günü Çanakkale Savaşı’nın kaderini değiştirerek ona “dünyanın en ünlü mayın gemisi” unvanını kazandırmıştı.

Manevra sırasında Inflexible ve ardından Irresistable adlı İngiliz savaş gemilerinin de mayına çarptığı ve yan yattıkları bildirildi. Üç büyük savaş zırhlısının kaybı (Bouvet, Irresistable Ocean) ve dört tanesinin de (Inflexible, Gaulois, Suffren, Agamemnon) ciddi şekilde hasar almasıyla birlikte, düşman büyük bir güç kaybetti. Burda Ocean için bir parantez açmak istiyorum; Ocean mayına çarpmadan önce Seyit Onbaşı’nın taşıdığı mermi ile hasar alıyor.

Harekat Hakkında Söylenilenler

 İngiliz General Oglander’in, “Çanakkale-Gelibolu Askeri Harekatı” adlı eserinin birinci cildinde: “Pek uygun başlamış olan gün bu meçhul mayın hattının o olağanüstü ve ortalığı kırıp geçiren başarısı yüzünden, tam bir başarısızlıkla sona erdi. Bu yirmi mayının seferin talihi üzerindeki etkisi ölçülemez.”

Sir Ccolyen Corbet’in, “Harekatı Bahriye” adlı eserinin ikinci cildinden: “Felaketlerin hakiki sebebi keşif ve tayin olununcaya kadar çok geçmedi. Hakikat şu idi ki, 8 Mart gecesinde Türkler, haberimiz olmadan Erenköy Koyuna paralel olarak 20 mayın dökmüşler ve balıkçı gemilerimiz, aramaları esnasında bunlara rastlamamışlardı. Türkler bu mayınları özel amaçla manevra sahamıza koymuşlar, gösterdiğimiz bütün ihtiyat ve sağgörüye rağmen baş döndürücü bir zafer kazanmışlardır.”

Bahriye Nazırı Churchill 1 Ağustos 1930 tarihli “La Revue de Paris” dergisinde şöyle der: “Nusrat Gemisinin gizlice döktüğü 20 demir kap, İngilizler tarafından başarı ile başlanmış olan Çanakkale Harekatını durduran bir takım psikolojik karışıklıklar doğurdu. Yalnız başına bu engeldir ki, Türkiye’yi bir bozgundan kurtardı ve harbi uzattı. Bu yüzden mağluplar kadar muzaffer Avrupa’da sarsıldı. Kendilerini Fransa, Polonya, Galiçya, Balkanlar, Filistin, Suriye ve Kuzey İtalya topraklarının örttüğü 6-7 milyon insan, düşmanlarının kurşun ve gülleleri ile değil, 18 Mart sabahı Çanakkale’nin kuvvetli akıntısı altında, ağırlıklarına bağlı bulundukları tel halatları üzerinde gerili duran 20 demir kap yüzünden yok olup gitti.”

Nusrat’ın Komutanı İçin Yazılan Kitap

Birinci Dünya Savaşı’nın kaderini değiştirirken Çanakkale’yi geçilmez kılan Nusrat mayın gemisinin komutanı İsmail Hakkı Bey’in ölümüyle ilgili önemli yanlışı düzeltmek isteyen 3. kuşak torunları açıklama yaptı. Yüzbaşı İsmail Hakkı Bey’in 8 Mart 1915 sabaha karşı Karanlık Limana döşediği 26 mayının stresiyle Nusrat gemisinde hayatını kaybettiği bilgisinin yanlış olduğunu belirten torunu Kaptan Cihat Gündoğdu İsmail Hakkı Bey’in Nusrat mayın gemisine kadar 14 ayrı gemide çalıştığını belirten Gündoğdu, düzeltilmesi gereken en büyük yanlışın büyük dedesinin ölüm tarihi ve nedeni olduğunu belirtti. Gündoğdu, ” 8 Mart 1915 sabahı Çanakkale Boğazı’na bıraktığı 11’inci hattaki 26 mayın, 18 Mart zaferinin kazanılmasını sağladı. Bu zorlu görevden 3 gün önce kalbi İsmail Hakkı Bey’i adeta yoklamıştı. Hatta tarihi görev sırasında da kalbinden rahatsızlandı ama görevini tamamladı. Müzmin kalp rahatsızlığının artması nedeniyle Ağustos 1915 tarihinde merkez görevine alındı. Kasımpaşa deniz hastanesi’nde tedavi altına alınmış ama yorgun kalbi daha fazla dayanamamış. 14 Eylül 1915 günü henüz 39 yaşındayken hayatını kaybetmiş. Ölüm sebebi ‘sekte-i kalp’ olarak kayıtlara geçerken Sultan Reşat ve Başkumandan Vekili Enver Paşa tarafından ‘şehit’ ünvanı verilmiş” dedi.

Cihat Gündoğdu, büyük dedesi İsmail Hakkı Bey’in Tophaneli olarak anılmasına rağmen Trabzon’un Akçaabat ilçesine bağlı Yukarı Ahanda köyünde 1876 yılında doğduğunu söyledi. Kaptan Gündoğdu, 1897 yılında teğmen olarak başladığı meslek hayatında hep başarılı olan İsmail Hakkı Bey’in ilk görev gemisinin Mansure korveti olduğunu, Atatürk’ü Samsun’a götüren Bandırma gemisinde 1909 tarihinde 10 ay seyir subaylığı yaptığını ekledi. Gündoğdu, “Kitabımı 2006 yılından beri ailemiz arasında dolaşan bilgi ve belgelerden yola çıkarak yazmaya karar verdim. Alman ve İngiliz arşivlerini taradım. Kaptan gözüyle değerlendirmeler yaparak kaleme aldım. Nusrat’ın komutanı üzerine yazılmış tek kaynağı oluştururken aile mirasımızı korumaya çalıştım.” dedi.

Nusrat Mayın Gemisinin Savaştan Sonraki Durumu

Gemi 1962’de özel kişilerce satın alınmış, Kaptan Nusret adıyla kuru yük gemisi olarak hizmet vermiştir. 1990 yılında Mersin açıklarında alabora olmuştur. 1999 yılında bir grup gönüllü tarafından su yüzüne çıkarılan Nusret, 2003 yılında Tarsus Belediyesi tarafından, Çanakkale Savaşları ile ilgili heykellerin de yer aldığı bir çevre düzenlemesi ile anıt haline getirilmiştir. Nusret Mayın Gemisi’nin 2011 yılında Gölcük Tersanesi Komutanlığında inşa edilen bire bir ölçülerindeki “tıpkı yapımı” TCG NUSRET gemisi bugün de Çanakkale’de müze olarak hizmet vermektedir. Nusret Mayın Gemisi’nin 100. yıl anma töreninde(8 Mart 2015), gemi temsili olarak yeniden suya indirilmiştir. Sabah 06:15’te denize açılan gemi, 100 metre aralıklarla denize temsili iki mayın bırakmıştır.

Kaynakça

https://mersin.ktb.gov.tr/TR-73457/nusrat-mayin-gemisi.html

https://denizkartali.com/nnusratin-komutani-ismail-hakki-beyin-bilinmeyenleri.html

https://tr.wikipedia.org/wiki/Nusret

Çanakkale Muharebeleri İş Bankası Yayınları

DFT Tarih

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir